29 Temmuz 2013 Pazartesi

Kaç Nefes?



Geriye kaç nefesimiz kaldığını bilmediğimiz bu hayatta biz aylar sonrası gelecek günün endişesini taşıyorsak şans bize ne yapsın?
İşlerimizin çok olduğu ,zaman bulamadım bahanesiyle sevdiklerimizden çaldığımız zamanlar hep kendi seçimimiz hayatın suçu ne?

Çocuğunun ilk adımını görmediği için ya da okulun ilk günü elini tutamadığı için hazır bahaneleri varsa insanların hayat bize ne yapsın?
Kaç merhabayı erteliyoruz ertesi sabaha ya da kaç özledim kelimesi için kuruyoruz saatimizi aylar sonrasına.
Zaman bize neyin garantisini verir ki, yarına dair bir vaadi yoktur zamanın 
Doğduğumuz gün bize sayı ile verilmiş nefesimizi bizi hiç anlamayacak insanlar için harcıyorsak boşuna  kaderin suçu ne?

Cam bardaktaki çayın tadını unutup plastik bardaklara sarılmışız nice zamandır. Sesini duymak yerine iki satır cümle ile yazılan mesajların esiri olmuşuz hep
Tadı karşılıklı iki çift dost sohbeti ile çıkan kahve keyfi yerine,telaşla girip aldığımız ve elimizde koşmaya devam ettiğimiz kahveler vazgeçilmezimiz olmuş

Mutlu olmamız için o kadar çok sebebimiz varken dağın en tepesindekine göz dikmişiz hep. Adına başarı kariyer dediğimiz geçici mutluluğun hep bir doz fazlasına ihtiyaç duyulan mutsuzluk hastalığının pençesine düşmüşüz aslında

Çoğu zaman bir ölüm haberiyle sarsılıp uyanırız bu rüyadan.  Ölüm bir tecrübe midir acaba ? insanın gerçeği görmesini sağlayan ama ne yazık ki ikinci bir şans vermeyen.
Dilerim hepimiz en kısa sürede kendiliğinden uyanırız bu rüyadan aldığımız nefesin hakkını verecek kadar güzel ve anlamlı yaşarız günlerimizi

Yoksa bu can bu bedeni ne yapsın...

19 Temmuz 2013 Cuma

Merdiven

Ben hep koşarak çıkardım merdivenleri
Karşılıksız aşka çarpıp düştüm yuvarlandım
Ellerim kanadı,can kırıklarım çok
Şimdi yaralarımı  gülerek sarıyorum...

Unutmak...

Unutmak mı yoksa unutulmak mıydı en korktuğum.
En canımı yakan unutulmaktı sanırım
Bu kadar korkarken unutulmaktan, her gün bir şeyleri unutmak için zorluyorum kendimi.
Kırgınlıkları,arkamdan dönen dolapları gidenleri, elimi bırakanları,düşlerimi ve daha birçok şeyi
En çokta kendimi unutmaya çalışıyorum galiba
Bazı gün bir başka hikayenin kahramanı olarak uyanıyorum.Karşıdan bakıyorum kendi hayatıma ,unutmak için uğraştıklarıma
Unutmaya uğraştıkça büyümüş içimdeki boşluk,eksilmiş yürek,eksildikçe bitmiş hayat
Ne çok biriktirmişim,ne çok niyetlenip de söylememişim, ne çok susmuşum
Ve ne çok sevmişimde söylememişim.Aşk uğruna kendimi unutmuşum...

16 Temmuz 2013 Salı

Düşler düşmeler...



Damdan düşer gibi girmiştin  hayatıma
Aşk  hiç aklımda yokken
Zaten aşk böyle plansız gelince güzel olmaz mıydı?
Sonra olur olmaz düşmeye başladın  aklıma
Bir kapı çalışında, bir gülümsemede ya da bir rakı sofrasında
Düşe  kalka bir arpa boyu yol aldık zamanla
Ben düştüm sonra kanayan dizimi üfledim ve sana doğru yürüdüm  her seferinde
Benim düşlerim vardı ama bizim buluşmalarımız hep düşeş oldu
Düşmeler  düşlerden fazla olmaya başlayınca gitmek zamanı  gelmiştir aşkta
Zaten kalmak aşka ayıp  olurdu
Ben gittim ve o gün kalbimden düştün
Ve aylar sonra bir damla yas geldi gözümden düştün