26 Ocak 2014 Pazar

19 Ocak 2014 Pazar

ZAMAN....

Affetmek o kadar zaman alıyor ki sevmeye vakit kalmıyor...

BEN...

Çocukken en sevdiğim çizgi film kahramını Uçan Kaz Nils idi
Büyüdüm uçmaktan korkar oldum
En büyük korkum yanlız kalmaktır , en küçük korkumsa böcekler
Ben bir yemek çeşidi olsam çorba olurdum insanın içini ısıtan
En sevdiğim içecek kahvedir dost sohbetlerini hatırlattığı için bana
En sevdiğim renk siyah olsada ,hayallerim gökkuşağı kadar renklidir hep
Büyüyünce doktor olmak isterdim
Ama iyi insan olabildim sadece
Anne olamasam da bu hayalimden vazgeçmedim henüz
Erkeğin kalbine giden yol midenden geçer derler ,Çok iyi yemek yaptığım için kıskanır beni kadınlar,
Oysaki ben o yola bağlantıyı bir türlü bulamadım
Yediğim her kazıkta mantıklı düşünmeye zorlasada beni hayat
Yaşamak için yaptığım şey duygularıma bırakmaktır kendimi
Çocukken düşüp kalmaktan dizlerimde çizikler olurdu hep
Ama şimdilerde en çok kalbimdeki çizikler yakıyor canımı
Hızlı yaşayıp genç ölmek değil amacım
Aşk için  yaşamayı ve aşk için ölmeyi seçenlerdenim
Uzun yol hikayelerim vardır benim.Yerim hep pencere kenarıdır
Sebep yanlızlık değil bulutları seyretmektir isteğim
Çok güzel aşık olurum ben,sevmeyi iyi bilirim
Sevmeyi bilirimde söylemesini beceremem , beklerim karşımdaki anlasın diye
Bugüne kadar ne ben anlatabildim, ne de karşıma anlayan çıktı
Çok özlerim. Hem geçip gidenleri özlerim hemde henüz gelmemiş olanı...
Bıkmadan usanmadan özlerim
Bir kadın olmama rağmen,erkek gibi davranmak zorunda kalırım çoğu zaman
Topuklu ayakkabılarla  ip üstünde cambaz misali yürürüm.
Akşam olup perde inince yüzümdeki maskeyi silerim
Gülen gözlerim kim bilir kaç erkeğin dikkatini çekmiştir de
Benim aklımda kalanları toplasan 3 etmez
Ya hep ya hiç kuralı hüküm sürer benim hayatımda
Gidenlerden dönen olmadı hiç geriye,dönmesini çok beklediklerim olmasına rağmen
Devrik cümle kurmaya bayılırım.Öznesi eksik cümleler,kahramını olmayan hikayeler
Yazmak benim nesef alma biçimimdir.
Mevsimlerden en çok yazı severim ben, diğerleri için özel bir fikrim yok
Şişede balık olmayı isterim çoğu zaman rakı sofralarında
Balığa limon sıkarım, rakıyı susuz içerim ben
Sabah insanıyımdır ,öyle suratsız değilimdir erken kalkınca
Kafasını  yastığa koyar koymaz uyuyanlardan olmadım hiç
Özlediklerim, üzdüklerim, ağladıkları, hayallerim her gece gelir aklıma hiç bıkıp usanmadan
Unutmayı hiç beceremem, en çokta bu yüzden acı çekerim
İltifat edilince yüzü kızaranlardanım  hala
Azla yetinmesini bilenlerdenim, fazlasını hep rüyalarımda yaşarım
Ben hep ben oldum
Çok kısa sürdü hikayemiz beni tanı istedim
Sende bende kal biz olalım istedim

 

11 Ocak 2014 Cumartesi

EKSİK...

Ben en çok yarım bıraktıklarıma üzülürüm
Dönüpte baktığımda ne çok eksik bıraktıklarım var hayatta,
Geç kalma telaşından masa da lokmaların yarım.
Kaybetmekten korkup boğazıma takılanlar yüzünden cümlelerin yarım.
Ceplerimde yarım kalmış notlar. Yarım kalmış şiirler
Aza kanaat edip fazlasını rüyalarımda yaşadım  hep ben
Yüzümde yarım kalmış gülümsemelerin izleri var eskilerden kalan
İşte hep bu yarımları tamamlar umuduyla sarıldım ben hayatıma aldıklarıma
Bir olmak bütüne varmak yerine var olandan çalmayı tercih etti hep onlar
Yarım kalmış bir öpücük ,yarım kalmış bir hoşçakal,yada yarım kalmış bir rüya
Eski aşıklarımın bana hediye yarımları
Ama hayat devam eder sabah doğan güneşle.
Ha bir eksik ha bir fazla
Ne farkeder bende bu dev yürek oldukça
Çocuk kalbimle büyük sevdalar yaşamaya...
Kalbi sağır olanın sevgisi de kör ve dilsiz olur...

7 Ocak 2014 Salı

KAĞIT KESİĞİ

Kağıt kesiği gibisin bende
Dışarıdan bakınca hiç kimse birşey farketmiyor
Ama acısı içime işliyor
Gözümden yaş getiriyor...
Sen bana İstanbul gibi bakarken yedi tepeden
Ben seni İzmir gibi sevdim ılık ılık ve derinden...

ADAMIM

İçinde bir yerlerde durmadan ördüğü duvarları vardı
Bir bina yapıyordu kendine içinde durmadan
Gizliden biriktiriyordu söyleyemediklerini
Duvarlarını süslüyordu onlarla
Önce
her şeyi bir yere yerleştiriyordu
Sonra
özlediği bir şey arıyordu her yerde

Aradığını buldun mu ADAMIM...