16 Aralık 2013 Pazartesi

CAM KENARI...


Sebebini bilmediğim yalnızlıkların kokusunda satırlar yazıyorum.Acı beynimin kıvrılmarına öyle iyi saklanmışki söküp atamıyorum.En iyisi acıları ile mutlu olmayı öğrenmeli ve içi ağlarken yüzünü güldürmeyi başarmalı insan.
Kalbim taş olmuş benim. Kendimden bile sakındığım yarım kalmış sözler delip geçiyor duvarlarımı. Göz yaşlarım pes edip vazgeçiyor asılmaktan kirpiklerime . Özgürce ve mutlulukla bırakıyorlar kendilerini boşluğa.
Garip bir hoşçakalın kokusunda satırlar yazıyorum. Kendimden kaçarken yine kendim yakalıyor beni.Boyası henüz kurumamış bir duvar gibiyim.Kim dokunda izi kalıyor üstümde.Henüz açıklamasını yapamadığım bir öfke birikiyor içimde.Dilimde henüz bitmemiş bir şarkının nakaratı

Neden pencere kenarı sevdiğimi düşünüyorum bazen. Dışarı olan biteni görmek istediğim için mi yoksa başımı yaslayacak bir yer bulamadığım için mi?

14 Aralık 2013 Cumartesi

SİL BAŞTAN...

Kaç çocuğun başını okşadınız bu yıl
Kaçınız içinden geldiği gibi koştu çimlerde yalın ayak
Yaz yağmurunun altına attınız mı hiç kendinizi bir kez bile
Adınızı unutacak kadar sarhoş olup tanımadığınız herkese selam verdiniz mi
Sevdiğiniz için gözyaşı döktüğünüz kaç gece oldu
Yıl boyunca kaç kere seni seviyorum dediniz
İçinizdeki çocuğu mutlu edecek kaç hediye aldınız kendinize
En büyük sırlarınızından kaç tanesini paylaşınız dostlarınızla
Kaç kişi gerçek aşka sevgiye rastlayıp peşinden gitti
Kalbini kırdığınız kaç kişiden özür dilediniz
Bunlardan birini bile yapmadıysan bu yılı yaşanmamış say
SİL BAŞTAN

2 Aralık 2013 Pazartesi

Geçip Gidenler...

Pişman olmayın geçip gittiklerinize...
Geçip gidince bulduklarınıza , yada yitirdiklerinize.
Mutlu olun; Eğer bir daha geçip gitmemeyi öğretmişse size.


Biz Eskiden Mektup Yazardık...

Biz eskiden mektup yazardık.
Aşkı,özlemi,sılayı zarfın içine koyar yollardık.
İnsanlar, biribirine duyduğu sevgiyi, çocuklarının ilk adım haberlerini,ilk baba deyişlerini yollardı zarf içinde.
Sevgi kokardı, hasret tüterdi sayfalarında.Biz eskiden mektup yazardık...
Bir  sabah ezanında yolumuzu gözleyen sevgiliye umut olsun diye.

Yüreklerindeki hasret ateşine, sözcüklerle su serpmek özlemiyle. Biz eskiden mektup yazardık dosta, arkadaşa ,sevgiliye, anneye , babaya ,kardeşe.
Yüreğimizin üreğin sesini duyurmak için bekleyenlere
Tertemiz sayfalara içten duyguları ,kıskançlıkları, öfkeleri,sevgileri, sözcükleri kıvırıp bükmeden ziyan etmeden olduğu gibi dökerdik kağıda bazende gözyaşımızı.. Bazen okuyanın ayaklarını yerden keserdi, bazende br ayrılık rüzgarı estirirdi girdiği eve. Biz eskiden mektup yazardık.
Kalbimizden gelenleri öüpü koklar zarfa sarıp sarmalardık. Biz eskiden mektup yazardık

Sahi, siz en son ne zaman mektup yazmıştınız?