16 Eylül 2014 Salı

İZ...


Dokunduğu her şeyde her hayatta bir iz bırakmalı insan.Bazı hayatlarda gülüşlerin bazılarında ise gözyaşlarının izi kalır insanın.
Dost sohbetinin olduğu masadan kalktığında eski anılar, aşklar, itiraflar iz bırakır masada
Cam kenarında çıkılan yanlız yolculukta kendimize verdiğimiz söyler keşkeler acabalar iz bırakır tek numaralı koltukta

Ben girdiğim kalplerde iz bıraktım mı  bilmiyorum. Benden geriye akıllarda ne kaldı, kalpler de izim varmı bilmiyorum. Hiç geri dönmedim  ve geri dönüp soracak cesaretim olmadı hiç. Dönmediğim için pişman olduğum aşk yok ama çekip gittiğim için keşke dediğim aşkım oldu benim.

Sanırım en çok izlerimi okuduğum kitaplarda bırakıyorum ben. Kitaplarımı eline alan benden izler bulabilir içinde.
Hani hem birşey yer hemde kitap okumaya çalışırsın yağlı elinle sayfayı çeviremez kolunda çevirmeye çalışırsın ama bulaşır sayfayaJ
Kimi sayfalarda keyifli bir anda içtiğim kahvenin bir damlası, kimi sayfada döktüğüm göz yaşının izi kalır.

En etkili iz gözyaşının bıraktığıdır bence. Her bakan göremez onun izini. Hani gönül gözüyle bakmak diye birşey vardır ya işte ancak öyle bakanlar görebilir gözyaşı izini belkide.
En sevdiğimde rengarenk kalemle bıraktığım çizgilerdir kitaplarda
Yıllar sonra dönüp kitabı elime aldığımda heyecanla bakarım altını çizdiğim satırlara hatırlamaya çalışırım neden bu cümlenin altını çizdiğimi

Umarım sizinde hayatınızda altını çizeceğiniz anılarınız,hatıralarınız cümleleriniz çok olur.
Hayatta hep bir iz bırakmak ümidiyle...

7 Eylül 2014 Pazar

SABAH


Özledim...


ACI


 
Senin yaşayamadıklarıma mı yoksa
benim sensiz yaşadıklarıma mı yanayım?
Bildiğim tek şey büyüyünce bu acı geçmiyor anne
Senin yaşayamadıklarına mı yoksa
benim sensiz yaşadıklarıma mı yanayım?

AKARIZ SENLE...


Eğer tanrı yazmışsa bir yol bulup akarız senle
Biz olalım ama bir olmayalım senle
Aynı ekmeği paylaşalım ama birbirimizin ekmeğini yemeyeşim asla
Birbirimize sarılalım ama asla kenetlenmeyelim
Aramızda sabah yelinin esip geçmesine izin verecek mesafeler bırakalım
Birbirimize sevgimizi verelim ama esir etmeyelim
Sol yanımızda büyütüp besleyelim ve birgün geldiğinde geri verelim
Kalbimizin kıyılarında gelip gitsin bu aşk
Deniz çekildiğinde hikayeler kalsın geriye
Birbirimizi sevelim ama ruhlarımızı esir etmeyelim asla
Kendi bahçelerinde dans etmelerine izin verelim
Birbirimizin gözlerine bakalım ama birbirimizin gözlerini kapatmayalım
Kendi yanlızlığına kalıp hayal kurmalarına izin verelim

GİTMELİ




Hatırlamaktan yorulunca gitmeli insan
Gidebildiği kadar uzağa gitmeli
Valizine sadece yeni umtuları hayallari ve kendini koymalı
Hatırlamaktan yorulunca gitmeli insan

Eller


Nasırlı çatlak ellerinden utandı ve usulca cebine soktu babam.
Tüm gücümle yapıştım ellerine ve yüzüme sürdüm avuçlarını
Çatlak ve sertleşmiş derisi diken gibi batsada yüzüme
Tarifsiz mutluluk veren bir acıydı bu
Babamdın sen benim ,ilk aşkım ilk kahramanımdın
O nasırlı eller sayesinde  büyüdüm  ben
O çatlamış ,derin çiziklerle dolu eller sayesinde giydim ben her bayram kırmızı pabuçları
Bugün hayallerim gerçek olduysa sebebi o nasırlı ellerin babam
Kaç gece başımı okşadı o eller anne şefkati yerine geçti
ateşim çıktığı gecelerde alnımda yine o eller vardı benim
Evden her ayrılışımda o nasırlı eller uğurladı hep ben
Okul sabahlarında çayımı karıştıran yine o ellerdi
Her yenilgide , hep pişmalıkta sırtımı sıvazlayan üzülme geçer diyen o nasırlı ellerdi
Utanıp saklama ellerini baba
Tuttum bırakmadım o elleri öptüm optum başıma koydum

 

Dogum Günü


 Hadi rengarenk kalemlerini al eline ve izin ver içindeki çocuğa. Yeşil bulutlar çiz,kırmızı bir güneş yada masmavi bir gökyüzü
İçinden geldiği gibi olmasını istediğin gibi.
Yeni yaşında rengarenk bir hayatın olsun. Gün gelsin sarıya boya hayatı, başka gün maviye
Herkese ve herşeye inat sen içindeki çocuğa gülümse hep.
Sonra oyun hamurlarını al eline istediğin gibi şekillendir  hayatının geri kalanını. İşte gördün gibi herşey senin elinde.
Şekerleri kim sevmez ki. Seninde en sevdiğin şey olduğunu biiyorum.Hadi çocukluk günlerinde olduğu gibi aynı sevinçle al şekerleri eline
Rengarenk ve tatlı tıpkı hayalerin gibi
Uykuyu çok seven sana tıpkı sabah uykusu gibi biri lazım bu hayatta. Asla ayrılmak istemeyeceğin ,kollarına kovuştuğunda huzuru bulduğun biri olsun hayatında
Bitmeyen kahve keyiflein dost sohbetlerin olsun bu hayatta
Bazen araya mesafe girse bile biliriz ki  dostlarımız hep yanıbaşımızdadır
Tıpkı hiç görmesekte varlığına inandığımız ve hissettiğimiz melekler gibi