9 Kasım 2014 Pazar

SENSİZLİK...

Gözlerimin en yeşile çaldığı mevsimlerden yazıyorum sana ey sevgili.
Ateşböceklerinin aydınlattığı gecelerde ay şahidim olunca başlıyorum sana yazmaya.
Buralarda sensizliği herkes tanır bilir
Masadaki kadeh bilir son yudumu hep senin için içtiğimi
Kayan yıldız bilir dileğimin içinde sen olduğunu
Bazen yorulurum günü sonuna kadar yaşamaya mecbur olmaktan
Bir akşam vakti uğrar sensizlik buralara
Sen yine yoksun ya ondandır içimdeki bu dağınıklık
Bazen yalancı bir sevdaya kapılıp sürüklensede kalp

Son bir azimle tutunup kurtulur  kıyımdaki tek bir dala
Kaç zaman aldı bilir misin hatırlarla dost olmak
Kaç kere küsüp küsüp barıştım anılarımla
Kaç sabah kavga ettim yeniden doğruğu için güneşle
Yere ayak basmak zaman aldı, sakız sardunyaları hayata döndürüp açtırmak zor oldu

Şimdi iyimisin dersen ?
Arasıra öksürüyorum görenler hasta sanıyor beni
Oysa boğazıma biriken sadece sensizlik tozu

ŞİKAYET...

Herşeyden çıkardığın bir pay şikayetin var
şın karanlığından
Gecelerin uzunluğundan
Yolun uzunluğundan
Karanlık gecelere sığınmaksa yaptığın,
Hayatının eksik parçasını hiç bulamazsın
Darmada
ğın olmuşsa yaptığın puzzle
Sen zaten ilk parçayı yanlı
ş yere koymuşsun
Farzet ki  aylardan Temmuz
Güneş gökyüzünde  bıkmadan parlar
Ama sen gözlerindeki perdeyi açmazsan neye yarar.

1 Kasım 2014 Cumartesi

YARIMLIK...

Farkında mısın bilmem ama bizi en çok yarım kalan şeyler üzer ve yorar bu hayatta.
En kötüsüdür yarım olmak ,yarım kalmak veya yarım bırakılmak
Beni en çok yarım bıraktıklarım yormuş oysaki .
Dönüpte şöyle bir  baktığımda da ardıma ne çok eksik,ne çok yarım bıraktıklarım var hayatta,

Her sabah geç kalma telaşından masa da hep yarım bıraktığım lokmalar. Şimdi o beni bekler diye koşup kalktığım masada yarım kalan çay.Kaybetmekten korkup boğazıma takılanlar yüzünden yarım kalan cümleler. Ceplerimde sonu bir türlü gelmemiş yarım mektuplar, yarım kalmış şiirler.  Zamansız gidenlerin yüzümde bıraktığı yarım kalmış gülüşler

Çoğu zaman bu yarımları tamamlar umuduyla sarıldım ben hayatıma aldıklarıma.İki yarımdan bir olunur mu,birinin yarım bıraktığını bir başkası tamamalar mı diye merak ettim.

Şans bu ki onlar bir olmak bütüne varmak yerine var olandan çalmayı tercih ettiler hep
Yarım kalmış bir öpücük ,yarım kalmış bir hoşçakal,yada yarım kalmış bir rüya.Eski aşıkların bana hediye yarımları

Bu kadar yarımla ne yapar nasıl yaşar insan demeyin. İnsan farkında olmadan büyüyor yarımları tamamlarken eksilenin yerine yenilerini koyarken.
Bir tek bu dünyadan gidenin yerine koyamıyor, onun bıraktığı yarımı tamamlayamıyor.
Ama dersini alıyor insan.Birden farkediyor ki  aldığımız nefes bile yarım. Hanginiz şöyle doya doya göğsünüzü şişirircesine alıyorsunuz havayı içinize
Eğer farkına vardıysanız yarım kalmışlıkların hadi hemen toparlanın ve kaldığınız yerden yeni bir hayata başlayın....

AŞKKK....

Ben kendimden vazgeçeli çok oldu da,
senden geçemedim
Seni hiçbir zaman ötekiler arasına koyamadım
Yürek acımın refaketçisi gözyaşlarım oldu hep
Kendinle olan savaşta kazanın ne önemi var ki?
Beş para etmedi umutlar sensizlik mabedinde
Sen gittiğin gün ben  gözyaşlarıma düğüm attım
cevap hakkımı aşktan yana kullandım....

29 Ekim 2014 Çarşamba

MESAFE

Sari bile turuncuyu kırmızı ile aldatır olmuş.
Sen seviyorum deyip sevmemişsin çok muJ
Makasın bir ucu sen bir ucu ben
Kestikce kanatmışız birbirimizi
Ama pişman mısın diye sorsan ?yine olsan yine severim seni
Senin beni ne kadar sevdigin degil zaten onemli olan
Esas mesele benim seni nasıl sevdigim,neyin yerine koyduğum?
Mesafelerin onemi yoktur bende. Aklımın bi köşesinde oldukca sen
Artik ben nereye sen oraya...

YORGUN...


Bazen o kadar yorgun oluyor ki insan...
Bütün eski defterleri kapatıyor da yeni bir sayfa açacak gücü olmuyor.
O kadar yorgun oluyoruz ki bazen en özel günü, saati bile unutuyoruz.
Ama senin unuttuğunu bir başkası hatırlıyor bazen. Işte  asıl mesele başlıyor o zaman.
Telafisi yok hayatın..
Gidemeyecek kadar,  dönemeyecek kadar, sevemeyecek kadar yorgun oluyoruz bazen , yada yorgun olduğumuzu düşünüyoruz kendimizi kandırıyoruz.
Yorgunuluğumuz… anlatmaktan değil susmaktan oluyor kimi zaman.Yapmak istediğimizi yapamayınca ürettiğimiz bahanelerden yoruluyoruz
Oysa herkese yetecek kadar gülümseme,herkese yetecek kadar gözyaşı var bu hayatta
Yorgunlu
ğuma ver diyor seni sevemeyişimi aslında böyle biri değilim ben yaşadıklarım yordu beni.
O anda yüzüne haykırmalısın aslında en çok yaşayamadıklarından yorulur insan...

YANLIZLIK...

Yanlızlık nedir?
Mutlaka fiziksel bir yanlızlık mi olmalıdır?
Hic unutmayacagin biri tarafindan hic hatirlanmayacagını bilmek yanlızlık degil midir .Her aksam masaya 2 kişilik tabak koyup tek başına oturmak yanlızlıgın dibine vurmak mıdır sence Bütün yanlızlar  ve yanlızlık hissedenler toplansak biraraya, yinede yanlız mı sayılırız?
Belkide dogru yerde dogru zamanda olursa vazgeçilmez bir mutluluk olur yanlızlık.
Kontrolu sende olan yanlızlık güzeldir cogu zaman.Tek başına hic bilmedigin ulkere gitmek ,tek başına yolculuk etmek...
Ama kontrolu sende olacak yanlızlığın. Tek bir telefon ile yanlızlığını bitirecek kadar dostun olmalı.
Tabii yanliz kalmak istedigini anlayışla karşılayan bi sevgilin olursa o daha da muhtesem olur J Sınırlı ve istemli yanlızlık sonrası kendini kollarına atabilirsin
Dedim ya aslında o kadar da kotü degildir yanlızlık .Neye nereden baktığındır aslında bütün mesele....

17 Ekim 2014 Cuma

ÖYLESİNE..

Öylesine bir kadın
Öylesine bir adamın hayatına girer
Ve kadın öylesine bi sever ki adamı
Aldırış etmeden,
Adamın öylesine sevişine

 Bunu neden mi yazdım ? öylesine...

16 Eylül 2014 Salı

İZ...


Dokunduğu her şeyde her hayatta bir iz bırakmalı insan.Bazı hayatlarda gülüşlerin bazılarında ise gözyaşlarının izi kalır insanın.
Dost sohbetinin olduğu masadan kalktığında eski anılar, aşklar, itiraflar iz bırakır masada
Cam kenarında çıkılan yanlız yolculukta kendimize verdiğimiz söyler keşkeler acabalar iz bırakır tek numaralı koltukta

Ben girdiğim kalplerde iz bıraktım mı  bilmiyorum. Benden geriye akıllarda ne kaldı, kalpler de izim varmı bilmiyorum. Hiç geri dönmedim  ve geri dönüp soracak cesaretim olmadı hiç. Dönmediğim için pişman olduğum aşk yok ama çekip gittiğim için keşke dediğim aşkım oldu benim.

Sanırım en çok izlerimi okuduğum kitaplarda bırakıyorum ben. Kitaplarımı eline alan benden izler bulabilir içinde.
Hani hem birşey yer hemde kitap okumaya çalışırsın yağlı elinle sayfayı çeviremez kolunda çevirmeye çalışırsın ama bulaşır sayfayaJ
Kimi sayfalarda keyifli bir anda içtiğim kahvenin bir damlası, kimi sayfada döktüğüm göz yaşının izi kalır.

En etkili iz gözyaşının bıraktığıdır bence. Her bakan göremez onun izini. Hani gönül gözüyle bakmak diye birşey vardır ya işte ancak öyle bakanlar görebilir gözyaşı izini belkide.
En sevdiğimde rengarenk kalemle bıraktığım çizgilerdir kitaplarda
Yıllar sonra dönüp kitabı elime aldığımda heyecanla bakarım altını çizdiğim satırlara hatırlamaya çalışırım neden bu cümlenin altını çizdiğimi

Umarım sizinde hayatınızda altını çizeceğiniz anılarınız,hatıralarınız cümleleriniz çok olur.
Hayatta hep bir iz bırakmak ümidiyle...

7 Eylül 2014 Pazar

SABAH


Özledim...


ACI


 
Senin yaşayamadıklarıma mı yoksa
benim sensiz yaşadıklarıma mı yanayım?
Bildiğim tek şey büyüyünce bu acı geçmiyor anne
Senin yaşayamadıklarına mı yoksa
benim sensiz yaşadıklarıma mı yanayım?

AKARIZ SENLE...


Eğer tanrı yazmışsa bir yol bulup akarız senle
Biz olalım ama bir olmayalım senle
Aynı ekmeği paylaşalım ama birbirimizin ekmeğini yemeyeşim asla
Birbirimize sarılalım ama asla kenetlenmeyelim
Aramızda sabah yelinin esip geçmesine izin verecek mesafeler bırakalım
Birbirimize sevgimizi verelim ama esir etmeyelim
Sol yanımızda büyütüp besleyelim ve birgün geldiğinde geri verelim
Kalbimizin kıyılarında gelip gitsin bu aşk
Deniz çekildiğinde hikayeler kalsın geriye
Birbirimizi sevelim ama ruhlarımızı esir etmeyelim asla
Kendi bahçelerinde dans etmelerine izin verelim
Birbirimizin gözlerine bakalım ama birbirimizin gözlerini kapatmayalım
Kendi yanlızlığına kalıp hayal kurmalarına izin verelim

GİTMELİ




Hatırlamaktan yorulunca gitmeli insan
Gidebildiği kadar uzağa gitmeli
Valizine sadece yeni umtuları hayallari ve kendini koymalı
Hatırlamaktan yorulunca gitmeli insan

Eller


Nasırlı çatlak ellerinden utandı ve usulca cebine soktu babam.
Tüm gücümle yapıştım ellerine ve yüzüme sürdüm avuçlarını
Çatlak ve sertleşmiş derisi diken gibi batsada yüzüme
Tarifsiz mutluluk veren bir acıydı bu
Babamdın sen benim ,ilk aşkım ilk kahramanımdın
O nasırlı eller sayesinde  büyüdüm  ben
O çatlamış ,derin çiziklerle dolu eller sayesinde giydim ben her bayram kırmızı pabuçları
Bugün hayallerim gerçek olduysa sebebi o nasırlı ellerin babam
Kaç gece başımı okşadı o eller anne şefkati yerine geçti
ateşim çıktığı gecelerde alnımda yine o eller vardı benim
Evden her ayrılışımda o nasırlı eller uğurladı hep ben
Okul sabahlarında çayımı karıştıran yine o ellerdi
Her yenilgide , hep pişmalıkta sırtımı sıvazlayan üzülme geçer diyen o nasırlı ellerdi
Utanıp saklama ellerini baba
Tuttum bırakmadım o elleri öptüm optum başıma koydum

 

Dogum Günü


 Hadi rengarenk kalemlerini al eline ve izin ver içindeki çocuğa. Yeşil bulutlar çiz,kırmızı bir güneş yada masmavi bir gökyüzü
İçinden geldiği gibi olmasını istediğin gibi.
Yeni yaşında rengarenk bir hayatın olsun. Gün gelsin sarıya boya hayatı, başka gün maviye
Herkese ve herşeye inat sen içindeki çocuğa gülümse hep.
Sonra oyun hamurlarını al eline istediğin gibi şekillendir  hayatının geri kalanını. İşte gördün gibi herşey senin elinde.
Şekerleri kim sevmez ki. Seninde en sevdiğin şey olduğunu biiyorum.Hadi çocukluk günlerinde olduğu gibi aynı sevinçle al şekerleri eline
Rengarenk ve tatlı tıpkı hayalerin gibi
Uykuyu çok seven sana tıpkı sabah uykusu gibi biri lazım bu hayatta. Asla ayrılmak istemeyeceğin ,kollarına kovuştuğunda huzuru bulduğun biri olsun hayatında
Bitmeyen kahve keyiflein dost sohbetlerin olsun bu hayatta
Bazen araya mesafe girse bile biliriz ki  dostlarımız hep yanıbaşımızdadır
Tıpkı hiç görmesekte varlığına inandığımız ve hissettiğimiz melekler gibi

8 Temmuz 2014 Salı

Geçmek...


Herşeyden vazgeçmiş bir halin vardı görünürde
Ama sen henüz kendinden geçmek nedir hiç tatmamışken
Bir aşk için nelerden vazgeçebilirdin ki ?
Alışırım herşeyin azına ,sevginin kıtlığına asla
Başlarım böyle dilencilik oynadığım aşk oyununa
Korkmadım kendi yüzüme vurdum gerçeği
Sen kendinden geçmedin ama ben aşkından geçtim ey sevgili

 

20 Haziran 2014 Cuma

Yeni Yaşıma 1 Kala

Artık daha az konuşur daha çok dinler oldum
Sustuğum ve hiç konuşmadığım çok şey oldu bu yaşımda.
Bu yüzden içimde kaybolup giden insalar oldu
Kalbim griden yeşile döndü bu yaşımda. Daha çok nefes alır daha çok sever oldum
Sevgilin yanındaysa izlediğin film,hızlı yaşarsan hayat, rüya görüyorsan uyku çabuk biter
Güzel şeyler çabuk bitermiş öğrendim bu yaşımda.
Yanlış yapmakla yanlız kalmak arasında tercih yapmak zorunda kaldım hep bu yaşımda.
Hırslara heveslere göre değil hislere göre karar verdim
Zorunda olduğumdan değil gururlu olduğumdan gitmek zorunda kaldım kimi zaman
Sade bir yanlızlıkla mutluca yaşadım bu yaşımda
Herkesin kendi yazısını yazmasına izin verdim hayatıma.
İçten yazılanlar  kar kaldı bana diğerleri silinip gitti
Eskiden iki sokak öteye gitmeye korkan ben taa içimin derinlerine yolculuklar yaptım bu yaşımda
Sevdiklerimden beni bırakanlar oldu ama sevmek beni hiç bırakmadı bu yaşımda
Şimdi değişmeyen tek bişey var yeni yaşımda
Ben sol yanımı yine sevdiklerime bıraktım YENİ YAŞIMDA


10 Mayıs 2014 Cumartesi

Gel


Madem aklıma geleceksin bari sessiz gel

Bir gece habersiz ve aniden gel

Kalbim duymasın geldiğini

Aldanır yine gözlerine ve aşık olur sana

Eğer aklıma geleceksen gülüşlerini bırakıp gel

Kalbim yine teslim olabilir gülüşlerine

Hadi kalk gel hiç aklımdan çıkma...

9 Mayıs 2014 Cuma

Her sabah...


İmkansızlık...


Merhaba GençAdam
Seni yolunun hiç düşmeyeceği şehırlerde bekliyorum
Başka dillerde anlatıyorum seni hiç tanımayacagın insanlara
Belki beni hiç görmeyecegin yerlerde yazıyorum sana
Karşılaşmanın mümkün olmadığı zamanlarda çıkıyorum yollarına
Sabahlara kadar uyumadığın gecelerde geliyorum görülmedik rüyalarına
Şimdi kendimden bile saklandığım bir yerde
Seni çağırıyorum cümlelerime

1 Mart 2014 Cumartesi

Bazı şeyleri iyi yapamıyorum ben...

Bazı şeyleri iyi yapamıyorum ben. Şarkı söyleyemiyorum mesela.
İçimdeki çocuk hep birşeyler mırıldandığı için kendince.
Çok sevdiğim halde söyleyemiyorum bazen.
Kelimeler gözlerimdeki sevginin gölgesinde kalır diye
Kolayca unutamıyorum da.Hala beklediğim hayallerim var yaşanacak diye.
Hala özlediklerim birgün geri döner diye
Bana kalsaydın çok severdim seni ama kalmadın.
Anılarımız olurdu seninle,hikayelerimiz olurdu yıllar sonra bile okunacak.
Sen birkaç kelime söylerdin bana ben devamını yazar uzun bir masal yaratırdım bize.
Denizlere açılırdık seninle.Deniz kokan bir şehirde büyümemenin eksliği vardır hep bende.
Bu yüzden hep deniz olur hayallerimde. Bir deniz, bir sen birde ben.
Ah ne güzel olurdu yeni yerler keşfederdik seninle. Okyanuslara açılırdık.
Dibe vurmak bile vazgeçilmez olurdu senle.
Eskiden iki sokak öteye gitmeye korkan ben küçük gitmeler yaşıyorum artık.
 Bazen taaa derinlere içime yolculuk ediyorum bazen senli hayallere gidiyorum.
Her gidişimde dua ediyorum bu sefer kal diyecek biri olsun diye.
Bazı şeyleri iyi yapamıyorum ben.
Seni sevdiğimi saklayamıyorum mesela.
Seni anlatan kelimelere can veriyorum hiç korkmadan çekinmeden
Terkedemiyorum sevmeyi mesela.
Arka koltukta unutulmuş gibi kalıyorum sonunda bi başıma
Sevdiklerimden beni bırakanlar oldu ama sevmek beni hiç bırakmadı.
Bazı şeyleri iyi yapamıyorum ben. Mış gibi yapamıyorum mesela
Ağlarken gülüyormuş gibi,mutsuzken mutluymuş gibi ,özlemişken unutmuş gibi yapamıyorum
Mişli geçmiş zamanları yaşayanlar anlamaz beni
Bazı şeyleri iyi yapamıyorum ben...